14 Ağustos 2013 Çarşamba
20 Mart 2013 Çarşamba
14 Mart 2013 Perşembe
Happy Aging Face Doğal Maddelerle Organik Botoks
03:52
Happy Aging Face
Doğal Maddelerle Organik Botoks
Bir buçuk saat içinde hatta bir öğle tatilinde bile kolayca uygulanabilecek bir yöntem olan Organik Botoks ile hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen %100 doğal maddelerin cildinize nüfuz etmesi ve cildinizin anında gergin, canlı ve ışıltılı bir görünüm kazanması sağlanıyor.
Yıllara meydan okumak için acısız, iğnesiz bir çözüm arıyorsanız uzmanlar Organik Botoks’u öneriyorlar. Bir buçuk saat içinde hatta bir öğle tatilinde bile kolayca uygulanabilecek bir yöntem olan Organik Botoks ile hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen %100 doğal maddelerin cildinize nüfuz etmesi sağlanarak cildiniz anında gergin, canlı ve ışıltılı bir görünüm kazanıyor. Uygulanan yöntemin hiçbir yan etkisi yok ayrıca mimiklerde de donuk ve ifadesiz görüntüye yol açmadığı için aynı gün işinize dönebilirsiniz.
Organik Botoks’da kullanılan doğal maddeler cilde Meso-Myo-Poratation sistemi (Düşük Elektrik Dalgaları) ile nüfuz ettiriliyor ve kasları dondurmak yerine kırışıklıkların açılması sağlanıyor. Bu yöntem, bildiğimiz botoks gibi iğnelerle yapılmıyor, işlem için özel olarak tasarlanmış Meso-Myo-Poratation kullanılması gerekiyor.
Organik Botoks Nedir? Bildiğimiz Botoks Yönteminden Farkı…
Normal Botoks cilde uygulanan maddelerin içeriği nedeni ile kasların dondurulmasına neden oluyor. Kas işlevini kaybettiği için normal görüntüden uzaklaşılmış oluyor. Organik Botoks işleminde ise kullanılan maddeler %100 doğal maddelerden oluşuyor. Meso-Myo-Poratation sistemi ile kası dondurmak yerine kasın yol açtığı kırışıklığın açılmasını sağlıyor. Sanatçıların tercih ettiği sistem olmasının nedeni ise mimiklere ve doğallığa zarar vermemesidir.
Yüz, boyun ve dekolte bölgesine uygulanan Organik Botoks, bir yıl kalıcılığını koruyor.
Bu hafta sizlere, cilde doğal gençlik kazandıran bir sistemden bahsettim!
Sağlıklı ve güzellik dolu günler dileği ile…
Int. Dipl. Kozmetisyen
Nesrin SÜRER
Doğal Maddelerle Organik Botoks
Bir buçuk saat içinde hatta bir öğle tatilinde bile kolayca uygulanabilecek bir yöntem olan Organik Botoks ile hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen %100 doğal maddelerin cildinize nüfuz etmesi ve cildinizin anında gergin, canlı ve ışıltılı bir görünüm kazanması sağlanıyor.
Yıllara meydan okumak için acısız, iğnesiz bir çözüm arıyorsanız uzmanlar Organik Botoks’u öneriyorlar. Bir buçuk saat içinde hatta bir öğle tatilinde bile kolayca uygulanabilecek bir yöntem olan Organik Botoks ile hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen %100 doğal maddelerin cildinize nüfuz etmesi sağlanarak cildiniz anında gergin, canlı ve ışıltılı bir görünüm kazanıyor. Uygulanan yöntemin hiçbir yan etkisi yok ayrıca mimiklerde de donuk ve ifadesiz görüntüye yol açmadığı için aynı gün işinize dönebilirsiniz.
Organik Botoks’da kullanılan doğal maddeler cilde Meso-Myo-Poratation sistemi (Düşük Elektrik Dalgaları) ile nüfuz ettiriliyor ve kasları dondurmak yerine kırışıklıkların açılması sağlanıyor. Bu yöntem, bildiğimiz botoks gibi iğnelerle yapılmıyor, işlem için özel olarak tasarlanmış Meso-Myo-Poratation kullanılması gerekiyor.
Organik Botoks Nedir? Bildiğimiz Botoks Yönteminden Farkı…
Normal Botoks cilde uygulanan maddelerin içeriği nedeni ile kasların dondurulmasına neden oluyor. Kas işlevini kaybettiği için normal görüntüden uzaklaşılmış oluyor. Organik Botoks işleminde ise kullanılan maddeler %100 doğal maddelerden oluşuyor. Meso-Myo-Poratation sistemi ile kası dondurmak yerine kasın yol açtığı kırışıklığın açılmasını sağlıyor. Sanatçıların tercih ettiği sistem olmasının nedeni ise mimiklere ve doğallığa zarar vermemesidir.
Yüz, boyun ve dekolte bölgesine uygulanan Organik Botoks, bir yıl kalıcılığını koruyor.
Bu hafta sizlere, cilde doğal gençlik kazandıran bir sistemden bahsettim!
Sağlıklı ve güzellik dolu günler dileği ile…
Int. Dipl. Kozmetisyen
Nesrin SÜRER
6 Mart 2013 Çarşamba
İdeal kilonuz kaç olmalı?
00:54
ART, beslenme, Beslenme ve Diyet Uzmanı, diyoruz, Gerekli, ideal kilo, kalori, metabolizma, Performans, saat, sadece, şişmanlık, Tiroid, tüketim
Pek çok kişi metabolizmasının yavaş çalışmasından, bu yüzden de kilo verememekten yakınır. Peki, metabolizmanız gerçekten de yavaş mı çalışıyor?
Alınan kalorinin harcanan kaloriden fazla olması durumunda şişmanlık olur. Sadece
yediğiniz yağlar değil, vücudun yakamadığı her şey, yağa dönüşüyor.
Vücudun depolama şekli budur. Danışanlarımdan “ama ben fazla yağ yemem
ki, bu kadar yağ da nerden çıktı?” yakınmalarını çok duyuyorum. Fazladan
yediğiniz çilek de, ekmek de vücutta adipoz dokuda (yağ dokusu)
depolanıyor. O yüzden beslenmede denge çok önemli. Tüm besin grupları
arasında denge kurmalıyız.
Bazal metabolizma insanın kilo dengesini korumasında önemli bir etkendir
Bazal metabolizma hızı, kişinin 24 saat içinde, doku ve organları için gerekli
olan enerji ihtiyacıdır. Yani siz hiçbir şey yapmazken zaten sistemin
çalışabilmesi için kaloriye ihtiyaç vardır ve buna bazal metabolizma
hızı diyoruz. Vücudumuzda en yüksek bazal metabolizma hızı, karaciğerimize aittir.
Bazal
metabolizma için harcanan enerji, vücut enerjisinin yaklaşık yüzde 60 -
70’ini oluşturur. Bu sebeple alınacak kalorinin hesaplanabilmesi için
bazal metabolizma hızının hesaplanması önem taşır. Bunun hesaplanmasında
pek çok formül kullanılıyor, bu formüller gerçek metabolizma hızınızı
ölçemezler ancak ortalama bir değer verebilirler. Kesin sonuç veren,
gerçek ölçüm, ağızdan oksijen tüketim
kapasitenize göre yapılır. Bazal metabolizma hızı ölçüm cihazı, 10 - 15
dakika süreyle, siz dinlenme halindeyken ağızdan oksijen tüketiminizi
ölçer. Bu ölçümün doğru sonucu verebilmesi için ölçüm öncesi egzersiz
yapmamak, kafein gibi uyarıcı maddeler tüketmemek önemlidir. Yani “benim
metabolizma hızım yavaş” ya da “hızlı” demek için gerçek bir ölçüm
yaptırmak gerekir.
Diyete başlamadan önce mutlaka metabolizma hızınızı ölçtürün!
ART Tıp Merkezi'nde uygulanan Fitmate bazal metabolizma ve performans
test cihazıyla çok daha iyi sonuçlar elde edilebiliyor. Fitmate,
istirahat halindeki metabolizma hızının ölçülmesini sağlayarak kişiye
özel ayrıltılı bir beslenme programının çıkarılmasına yardımcı oluyor.
Klinik testlerle sonuçlarının doğruluğu kanıtlanan cihaz bugüne kadar
bir çok merkezin formüller kullanarak hesapladığı bazal metabolizma
hızını kişiye özel olarak kişinin oksijen tüketimini üzerinden en son
teklonoji kullanarak hesaplıyor. Formülle hesaplanan bazal metabolizma
sonuçları ile Fitmate ile yapılan ölçüm arasında diyet içeriğini önemli
ölçüde etkileyecek farklar görülüyor.
Bazal metabolizmanın hızını yaş, cinsiyet, yapı, stres, tiroid
gibi sağlık sorunları etkiler. Bu nedenle Uzman Diyetisyen Simge Çıtak
mutlaka diyet öncesi metabolizmanın ölçülmesini ve hızının tespit
edilerek ona göre bir uygulama yapılmasını tavsiye ediyor.
26 Şubat 2013 Salı
Nil Erkoçlar "Erkeklik bacak arasında değil"
Ameliyatla erkek olup Rüzgâr adını alan Nil Erkoçlar eleştirilere yanıt verdi
“Bu benim hayatım” diyen Erkoçlar, “Bazıları cinsiyetçi mesajlar atıyorlar. Bilmiyorlar ki delikanlılık, erkeklik bacak arasında değil. Benim hayatım, benim seçimim, benim cinsel organım. Kimseye laf düşmez” dedi
23 Şubat 2013 Cumartesi
Enerji deposu, iştah artırıcı besinler
10:18
Ülkemizde sıklıkla yetiştirilen ve zevkle tüketilen dut meyvesi sayısız faydasının yanı sıra dikkatli de tüketilmesi gerekiyor.
Dut meyvesinin faydalarına bakacak olursak;
*Potasyum, tiamin, kuersetin, niasin, kalsiyum, demir, B ve C vitamini, organik asitler içermektedir.
*Kalori değeri oldukça yüksektir, enerji deposudur, iştah artırır.
*Halsizlik ve yorgunluk için faydalıdır.
*Kansızlık sorunu yaşayanlarda düzenli tüketimi önerilir.
*İltihap giderici özelliği vardır, ağız yaralarında, bademcikte, diş eti hastalıklarında faydalıdır.
*Bebeklerde oluşan pamukçuk için etkilidir.
*Çocuklarda zeka gelişimi için tüketilmelidir.
*Sindirim sistemini hızlandırır, kabızlık sorunu yaşayanlarda olumlu etkisi vardır.
*Barsak pazazitleri için de tüketilebilinir, parazit düşürücü ender besinlerdendir.
*Astım ve akciğer hastalıklarında olumlu etkisi bulunmaktadır.
*Sakinleştirici özelliği vardır, stresli anlarda yağlı ve şekerli yiyecekler yerine tercih edilebilinir.
Dut meyvesinin size zararı da olabilir;
Kalori
değeri ve glisemik indeksi yüksek olan dut zayıflama diyetlerinde biz
diyetisyenler tarafından pek önerilmez. Özellikle şeker hastalarının ve
insulin direnci yaşayan kişilerin dut meyvesini dikkatli tüketmeleri
gerekiyor. Kan şekerini hızlı yükselttiği için sakıncaları olabilir.
20 Şubat 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)